Zordur Türkiye’de kadın olmak…
Evde, okulda, sokakta, parkta, otobüste, metroda, iş yerinde, aklınıza gelebilecek her yerde kendinizi koruma altına almaktır kadın olmak.
Sokağa adımınızı attığınız andan itibaren üzerinizde ki gözleri, bakışları, sözlü ve fiziksel tacizleri, görerek ve bilerek yürümektir kadın olmak.
Türkiye’de kadın olmak, sokağa adımını attığın andan itibaren tedirgin olmak demektir.
Kadınsan bir sıfır yenik başlarsın hayata..
Sürekli kanıtlama çabası içinde bulursun kendini…
Erkek egemen bir toplumda, zordur kadın olmak…
‘Kadınlar başımızın tacı’ derler, ama her türlü zulmede reva görürler.
Türkiye’de kadın olmak “Mutlaka bir yerini açmıştır, mutlaka göz süzmüştür, mutlaka kırıtmıştır, mutlaka kuyruk sallamıştır, mutlaka aranmıştır” zihniyetiyle yılmadan mücadele etmek demektir.
Türkiye’de kadın olmak, cinsiyetinden ötürü her adımda hesap vermeye mecbur bırakılmak demektir.
Bu ülkede kadınların hepsi biliyor ki, yalnızlar. Ne emniyet, ne yargı, ne de toplum kadınların yanında.
Türkiye’de her gün kadınlar şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor ya da taciz ediliyor..
Sadece medyaya yansıyanları görüyor ve biliyoruz.
Ne yapabiliyoruz? Hiç bir şey… Sadece sosyal medyadan, ya da basın açıklamalarıyla sesimizi duyurmakla düzen bozulmuyor…
Tecavüzcü, katil, tacizci, bir kravat, bir ceketle hakimlerden iyi hal alıyor cezası azalıyor.
Bu mudur adalet?
Bu mudur kadına verilen değer?
Ey erkekler! unutmayın ki sizleri de dünyaya getiren bir kadın…
Kadın tüm insanlığın anasıdır..
Aydınlık bir Türkiye istiyorsak kadına saygı duymalı, üstündeki baskıları kaldırmalı, kadına şiddeti yok etmeliyiz.
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN
Yorum Yazın