Özcan Karaca; “Mülkiyet ve İmar sorunumuz iki şirketin insafına bırakılmaz”

60 bin vatandaşımızın yaşamı ve emeği şirketlerin çıkarlarına bağlı kalmamalıdır diyen Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Özcan Karaca, yetkili kurumlarımızdan acilen kalıcı çözüm bekliyoruz ifadelerini kullandı.

Özcan Karaca, burada bir mülkiyet sorunu uzun zamandan beri var. 50 yılık bir süreç diyerek açıklamalarına şöyle devam etti.

“ÜÇ MAHALLENİN 50 YILLIK MÜLKİYET SORUNU VAR”

Çözüm süreci bir ara bir yere kadar geldi, biz de buna şahit olduk ama ne olduysa birden durakladı.

 Öncelikle şunu söyleyeyim.  Yani bu 50 yıllık bir sorun, problem devam ediyor.  Tabii ki biz de bunu muhtar olarak dile getirmeye çalışıyoruz.

Üç mahallenin 50 yıllık mülkiyet sorunu var.

Yani buralar hisseli tapu iken, satılmış.  İnsanlar para vererek tapularını almışlar. Hisseli tapular. Sonra buralar 2004 yılında Ümraniye Belediyesi'ne bağlı iken, Ümraniye Belediyesi 2981 yasasını uygulayarak bir planlama yapmış burada.

Bu planlamada yeri olan herkesin tapusu verilerek resmileştirmiş, Halk tabiriyle kadastro geçmiş. 2981 yasasıyla mülkün varsa orayı sana tahsis etmiş.

Vatandaşın şimdiye kadar %90'ı bu ipotek borcunu da ödemiş ve tapusunu da temize çıkarmış. Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği şahsi tapuları var. Ancak sorun Ümraniye Belediyesi, YEDPA Ticaret Merkezi’nin önündeki boş arsayı Hasan Zühtü Şenyuva’ya tapusunu vermiş. Şahıs ölünce mülkiyet çocukların şirketi olan BEYTEM’e devir ediliyor. Şirketin itirazı mahkemeye taşındı ve mülkiyet sorunu çözümüde mahkeme sonucuna kaldı.   

“ÇÖZÜM BEKLEYEN ÜÇ MAHALLE  60 BİN MAĞDUR”

Mimar Sinan, Yeniçamlıca ve Mevlâna Mahallesi’nde 50 Yıllık Mülkiyet Sorunu mağduru bu mahallelerde yaşayan ve çözüm bekleyen 60 Bin Kişi.

Mevlâna, Yeniçamlıca ve Mimar Sinan mahallelerinde 50 yıllık hisseli tapu ve mülkiyet sorunu sürüyor. Vatandaşların %90’ı ipotek borçlarını ödeyip tapularını aldı.

Şu an buradaki sorun, YEDPA Ticaret Merkezi ile BEYTEM şirketi arasındaki 30 dönümlük arazi anlaşmazlığından kaynaklanıyor.

Bu arazini sahibi Hasan Zühtü Şenyuva vefat edince bu arazi çocuklarına geçti.

Sorunda çocuklara geçmesinden sonra YEDPA ile BEYTEM arasındaki anlaşmazlık, BEYTEM’in mahkeme sürecini başlatmasıyla süreç tıkandı.

İlk başta YEDPA “bir metre bile vermem” derken, sonrasında 4 dönüm araziyi BEYTEM’e devretmeyi kabul etti. Ancak BEYTEM daha fazla talep ederek bu taleplerin yerine getirilmesi durumunda itirazını geri çekme şartını öne sürdü.

“BAŞKAN ONURSAL ADIGÜZEL’İN UZLAŞTIRMA ÇABALARI VAR”

Bu istekleri yerine getirilemeyince durum mahkeme intikal etti ve süreç Danıştay’ın vereceği karara kaldı.

Sorunun çözümü için YEDPA ile BEYTEM ile görüşmeleri sürdüren Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel uzlaşma sağlamaya çalışıyor.

Durumu kendileriyle görüştüğümüz Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı Marmara Bölgesi Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü ise;  “Her şey hazır ama mahkeme sonucunu bekliyoruz” diyerek süreci izlediklerini ifade ettiler.

“MÜLKİYET HAKKIMIZ BU İKİ ŞİRKETİN İNSAFINA BIRAKILMAMALI”

Burada mağdur olan ve 2007 tarihinden 2022 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmayan bu üç mahallenin vatandaşlarıdır.

Mahalle halkının tapuları mevcut, mülkiyet açısından bireysel sorunları yok ama iki şirket arasındaki uzlaşmazlık işleri çıkmaza sokmuş.

 Vatandaşın talebi devlet kurumlarının bu şirketleri masaya oturtup uzlaştırması yönünde. Bizim mülkiyet hakkımız bu iki şirketin insafına bırakılmamalı diyerek desteklerini bekliyorlar.

“PLANLAR HAZIR, MAHKEME KARARI OLMADAN HİÇBİR İŞLEM YAPILAMIYOR”

İstanbul’da beklenen büyük deprem ile ilgili düşüncelerini dile getiren Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Özcan Karaca; depreme dayanaksız binalarda yaşayan 60 bin kişi, imar ve kentsel dönüşüm sürecinin hızla başlamasını istiyor.

Ümraniye Belediyesi tarafından 2981 yasanın iptal edilmesiyle sürecin yeniden başlaması nedeniyle İBB 1/5000’lik planları ile Ataşehir Belediyesinin 1/1000’lik planları hazır ancak mahkeme kararı çıkmadan herhangi bir işlem yapılamıyor.

Yani devlet YEDPA ve BEYTEM şirketini masaya oturtsun ve anlaşın desin. Kim kırabilir, kim karşı çıkabilir. Öyle anlaşılıyor ki, bu iki şirket arasında anlaşma sağlanmazsa sonucu Danıştay karar verinceye kadar vatandaşın mağduriyeti de devam edecek.