“Bizim Temel ile Fransız, İngiliz altı yıl hapse girerler. Altı yıl hapis yattıktan sonra çıkarlar. Çıktıklarında nerede kalacaklarını aralarında tartışırken, Fransız ortaya atılır.
Benim 6 bin katlı binam var, isterseniz oraya gidelim.
İngiliz:
_ Benim de 850 bin katlı binam var, isterseniz oraya gidelim.
Temel:
_ Haçen uşaklar kavga edeysunuz ama benim bir binam var, hapse girmeden önce aşağı tükürdüm hala yere düşmedi” demiş.
Belki fazladan abartılı bir fıkra. Ne yazık ki ülkenin gerçeği bu. Her hizmet ve yenilik beraberinde kavgalı, gürültülü ve kırıcı tartışmalı gündemler yaratıyor. Kimin dediği doğru, kim ne yapmak istiyor, ülke için ne kadar yarar ve zarar getirir hesabı yapılmıyor. Sadece her parti kendi tabanına uygun politikalar üretip hayata geçirmeye çalışıyor. Bu ülkede sanki sadece onların görüşlerini paylaşanlar yaşıyormuş gibi bir mantık hakim.Abarta, abarta kin ve düşmanlık tohumlarının her gün biraz daha ektiklerinden bihaber, aynı tavırlar devam etmekte. Muhalefet partileri, iktidarın kavgalı ortamına destek verircesine yarış içindeler. İktidarın canına minnet, çoğunluğun verdiği rahatlıkla istediğini yapmakta vede söylemekte. Artık barış ve demokrasiyi ülke dışına yaymak için müttefiklerimizle birlikte hareket ediyoruz. Çünkü bu ülkede sözüm onlara demokrasi ve işsizlik diye bir sorun yok, kavga yok. Ama her an bir savaşın içinde kendimizi bulursak şaşmamalıyız. Gidişat onu gösteriyor. Yukardaki fıkrada da belirtildiği gibi abartılar, süslü laflar karın doyurmuyor, gerçekleri yansıtmadığı ortada. Önemli olanı tabana yansıyan gerçeklerdir. Bu durumu görmemezlikten gelmek, ülke sorunlarına Fransız kalmak demektir.
Saygılarımla...
Yorum Yazın