Tülay Uçar; “Atatürk, karanlığa ışık tutan bir devrimciydi”

ATAŞEHİR

Kasım ayı 1.Birleşiminde Partisi adına gündem dışı söz alan CHP Meclis Üyesi Tülay Uçar, Kasım ayının önemli günlerini şu başlıklar altında açıkladı:

1 KASIM SALTANATIN KALDIRILMASI VE HARF DEVRİMİ

Bu ay, Cumhuriyet tarihimizin iki büyük devrimini anıyoruz.

1 Kasım 1922’de, saltanat kaldırılarak egemenlik kayıtsız şartsız millete verilmiştir.

Bu karar, bir ulusun kendi kaderine sahip çıkışının, kulluktan yurttaşlığa yükselişinin simgesidir.

Yine 1 Kasım 1928’de, Harf Devrimi ile milletimiz cehaletin zincirlerini kırmış; bilimin, çağdaşlığın ve aydınlığın kapılarını ardına kadar açmıştır.

Bu devrim, yalnızca harflerin değil, düşüncenin de özgürleşmesidir.

Atatürk’ün önderliğinde atılan bu iki büyük adım, Cumhuriyetimizin aydınlık yürüyüşünün temel taşlarıdır.

Bizler de o devrimlerin mirasçıları olarak; aklın, bilimin ve halk egemenliğinin ışığında, Cumhuriyet devrimlerini hukukla, demokrasiyle ve kararlılıkla sonsuza kadar yaşatacağız.

10-16 KASIM ATATÜRK HAFTASI

Bir ulusun kaderini değiştiren, bir halkı esaretten özgürlüğe taşıyan büyük önder

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve derin bir özlemle anıyoruz.

Atatürk, sadece bir asker ya da devlet adamı değildi. O, bir halkın yeniden doğuşunu sağlayan, karanlığa ışık tutan bir devrimciydi. Kadınların toplumdaki yerini güçlendirdi. Bilimi, aklı ve vicdanı rehber yaptı. Yoksulun hakkını savundu.

Kurduğu Cumhuriyet, özgürlüğün, eşitliğin ve onurun temeli oldu. Biz Cumhuriyet Halk Partililer, onun bu büyük vizyonunu her gün yaşatıyoruz ve yaşatmaya da devam edeceğiz.  Ataşehir’de kadınların sesi daha güçlü çıksın, çocuklar eşit koşullarda okusun, gençler umudunu kaybetmesin, büyüklerimiz onurlu bir yaşam sürsün diye çalışıyoruz.

Her projemizde;

Atatürk’ün “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” sözünü rehber alıyoruz.

Atatürk’ü anmak, sadece 10 Kasım sabahı saygı duruşunda bulunmak değildir.

Onu anmak; kadınların özgürlüğü, çocukların geleceği, demokrasinin kökleşmesi için mücadele etmektir.

Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük miras; aklın, bilimin ve vicdanın aydınlattığı bir toplum idealidir. Biz kadınlar ve Cumhuriyet Halk Partililer olarak, bu ideali yaşatmaya, Cumhuriyetimizi demokrasi, adalet ve eşitlikle taçlandırmaya kararlıyız.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuz minnet, sevgi, saygı ve özlemle anıyor; yolunu ve ideallerini her zaman yaşatacağımıza söz veriyoruz. Ruhu şad olsun.

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

24 Kasım, yalnızca bir kutlama günü değil; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde başlayan büyük bir aydınlanma hareketinin simgesidir.

O gün, cehalete karşı aklın, bilimin ve ilerlemenin bayrağını yükselten öğretmenlerin günüdür.

Bir ülkenin en sağlam temeli ne madeninde ne sanayisindedir.

O temel, öğretmenin yüreğinde; öğrencinin gözlerindeki umut ışığında yükselir.

Çünkü öğretmen sadece bilgi aktaran değil, bir ulusun karakterini, geleceğini ve vicdanını şekillendiren kişidir.

Sosyal demokrasinin özü de tam olarak buradadır:

Eğitimde fırsat eşitliği, emeğe saygı ve insanca bir yaşam hakkı.

Ataşehir Belediyesi olarak bizler de bu anlayışla, eğitim destek programlarımızla, kütüphanelerimizle, her çocuğun eşit koşullarda eğitim alabilmesi için çalışıyoruz.

Biliyoruz ki insana yapılan yatırım, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır.

Ancak bugün, birçok öğretmenimiz geçim sıkıntısı, atanma kaygısı ve mesleki değersizleştirme ile mücadele ediyor.

Oysa bir öğretmen yalnızca maaşıyla değil; saygı, umut ve güvenle yaşamalıdır.

Bir ülke, öğretmenine verdiği değer kadar güçlü, çocuklarına sunduğu eğitim kadar özgürdür.

Bu ülkenin en onurlu görevini üstlenen öğretmenlerimizin hak ettikleri değeri yeniden görmeleri, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Bu duygularla, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

Cumhuriyetimizin aydınlık geleceğini inşa eden tüm öğretmenlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyor, emeğiyle yarınlarımızı aydınlatan tüm eğitim emekçilerine teşekkür ediyorum.

25 KASIM ULUSLARARASI KADINA ŞİDDETİ ÖNLEME HAFTASI

25 Kasım, sadece bir gün değil; “Yeter artık!” diyen kadınların sesidir.

Mirabal Kardeşlerin cesaretinden bugüne, biz kadınlar yaşam hakkımız, özgürlüğümüz ve eşitliğimiz için mücadele ediyoruz.

Ama ne yazık ki hâlâ her gün bir kadın, bir erkeğin elinde yaşamını yitiriyor.

Kadınlar hâlâ sokakta, işte, evinde güvende değil.

Bizse susmuyoruz, çünkü biliyoruz: susarsak, bir sonraki isim bizden biri olacak.

Ve biz susmayacağız. Çünkü bu karanlığı ancak birbirimize tutunarak, dayanışmayla aşabiliriz.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak şunu açıkça söylüyoruz:

Kadına yönelik şiddet kader değil, bir insan hakları ihlalidir.

Biz, kadınların “korunmasını” değil, güçlenmesini savunuyoruz.

Çünkü biliyoruz ki kadın güçlü olursa, toplum da güçlü olur.

Ataşehir Belediyesi olarak bu anlayışı sahada yaşatıyoruz.

Kadın Dayanışma Merkezimizde şiddet gören kadınlara hukuki, psikolojik ve sosyal destek sağlıyoruz.

Kadınların emeğini, üretimini, girişimciliğini görünür kılmak için çalışıyoruz.

Kadınların sadece hayatta kalması değil, hayata katılması için mücadele ediyoruz.

Ama bu mücadele sadece belediyelerin omzunda olamaz.

Eğitimden hukuka, istihdamdan siyasete kadar her alanda eşitlik politikaları hayata geçirilmelidir.

Ve biliyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, kadınların güvenliğini ciddi şekilde zayıflattı.

Oysa bu sözleşme bir lütuf değil; yılların, bedellerin ve mücadelelerin sonucuydu.

Ama biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bugün bir kez daha söylüyorum:

Hiçbir kadın yalnız değildir.

Hiçbir kadın şiddete teslim olmayacak.

Ve biz, Cumhuriyet’in kadınları olarak, bu ülkenin her sokağında eşitlik, özgürlük ve adaletin sesini büyüteceğiz.

Yaşasın kadın dayanışması.

Yaşasın eşit ve özgür Türkiye.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim diyerek partisinin görüşlerini paylaşmış oldu.